Günü karartıp aydınlanmasını umduk her zaman. Aciz değildik ama inandırmak istedik kendimizi aciz olduğumuza ve inandıkta. Oysa o kadar da tembel değildi ruhumuz. Kıvılcım gerekiyordu, minik bir kıvılcım ruhumuzu yeşertmeye… Bir yeşerseydik bin çiçek barındıracaktık dallarımızda, bir yeşerseydik bir nebze daha nemlenecekti kuruyan dallarımız ve bir yeşerebilseydik daha da güvenecektik kendimize…